Kafeinin Sağlık Açısından Faydaları Ve İlaç Etkileşimleri Üzerine Yapılan Yeni Bilimsel Çalışmalar
Kafein, dünyanın en çok tüketilen psikoaktif maddesidir. Fiziksel ve zihinsel performansı artırır ve tip 2 diyabet, Parkinson hastalığı, Alzheimer gibi bir çok hastalık şikayetlerini azalttığı bilinmektedir. Bu yazıda kafein avantajları ve ilaç iletişimleri üstüne oluşturulan bilimsel çalışmalar hakkıda bulgular bulunmaktadır.
Kafeinin Yararları
Baş Ağrısı
Kafein, asetaminofen, aspirin, sumatriptan, diklofenak ve diğerları ile beraber migren baş ağrıları amacıyla FDA onaylı değişik ilaçların bir parçasıdır. Kanıtlanmış tesirnliğine dayanarak, kafein aynı vakitte kolay (gerilim) baş ağrıları ve postoperatif baş ağrılarının önlenmesi amacıyla FDA onaylıdır. İronik olarak, baş ağrısı kafein çekilmesinin en sık görülen semptomlarından bir tanesidir ve uzun süreli kullanımı amacıyla bir sınırlama olabilir.
Dikkat
Birden çok klinik inceleme, kafeinin düşük ila orta dozlarda (40-300 mg) zihinsel uyanıklığı artırma potansiyelini doğrulamıştır. Etkiler normal olmayan kullanıcılarda ve uyku yoksunluğu esnasında daha da belirgindir. 36 katılımcı üstünde oluşturulan bir çalışmada, kafein uyanıklık ve ilgi üstünde doza bağlı tesirler göstermiştir. Özellikle kafeinli mamüller içmeyen insanlar yüksek dozda kafein tükettiklerinde, beyin işlevlerinde daha çok artış olurlar. Düzenli ve hoşgörülü kullanıcılar tekrar de aynı tesiri hissedebilirler, fakat bu daha az seviyelerdedir.
Kafeinin Sıhhat Açısından Faydaları ve İlaç Etkileşimleri Üzerine Yapılan Yeni Bilimsel ÇalışmalarUyku eksikliği tepki sürelerinde gecikmelere namacıyla olabilir. 20 uyur iken yoksun katılımcıyla oluşturulan bir çalışmada, günlük 800 mg kafein dozu tepki süratini ve doğruluğunu artırmaya yardımcı olmuştur. Bir çalışmada, on iki genç erişkinde yeterli uyku (9 saat) ya da uyku eksikliği (4 saat) vardı. 100 mg kafein, bir sürüş vazifiyeti esnasında her iki grubun koordinasyonunu, yargısını, hafızasını ve tepki zamanını geliştirmiştir. Bununla beraber, birtakım incelemeler, uyarıcı tesirine, kötüye kullanım potansiyeline ve daha yüksek dozlarla beraber gelebilecek potansiyel bir toksisiteye toleransın altını çizmektedir.
Fiziksel Performans
Kapsamlı bir klinik inceleme, kafein ve fiziksel performans üstüne 21 meta-analizi özetledi. Büyük bir ispat grubu, kafein alınmasının çok detaylı egzersiz görevlerinde egzersiz performansını artırdığını göstermektedir. Performans artışı şu şekildedir:
• Kas dayanıklılığı
• Kas gücü
• Aerobik dayanıklılık
• Anaerobik güç
Kafein bilhassa sprint ya da atlama gibi anaerobik egzersizlere yardımcı olur. Bu tesir, yorulma engelleyici tesirinden ve dayanıklılık, fiziksel güç ve güç çıktısının iyileştirilmesinden kaynaklanabilir. Kafein yorgunluğu geciktirdiğinde, bedenin kasları daha kuvvetli bir şekilde büzülebilir. İnsanlar daha uzun egzersiz yapılabilir ve sonucunda eğitim hacmini ya da genel işlerini artırabilir. Koşu, kardiyo egzersizi, yüzme ve bisiklet gibi aerobik egzersizler çoğalan egzersiz hacminden en iyi şekilde yararlanabilir.
Parkinson Hastalığı
Kafein nöroprotektiftir ve Parkinson’da ortaya gelen sinir hücresi dejenerasyonunu önleyebilir. Hem de, adenosin reseptörlerini inhibe ederek Parkinson hastalarında hareketliliği ve motor işlevleri iyileştirir. 61 Parkinson hastası üstünde oluşturulan bir çalışmada, 3 hafta süresince günde iki kez 100 mg kafein hareket yavaşlığını (bradikinezi) azaltığı belirleme edilmiştir. Bununla beraber, Parkinson semptomları üstünde diğer bir tesiri yoktur. Bir çalışmada, 430 sıhhatli şahıstan kafeinli kahve tüketenlerin Parkinson hastalığı geliştirme riski daha düşüktür. Bu hali ilerletmek amacıyla kalıtsal olarak yatkın şahıslarda bile riski azaltmıştır. Ek olarak, 29.000 katılımcı üstünde oluşturulan bir çalışmada, hem alışılmış kahve hem de çay içenlerin Parkinson riski daha düşüktür.
Demans ve Alzheimer Hastalığı
1400 kişiyle oluşturulan uzun süreli bir çalışmada, orta yaşta günde 3 ila 5 fincan kahve içmek, ihtiyarlık döneminde demans ya da Alzheimer hastalığı (AD) tehlikesini aşağı yukarı% 65 seviyesinda azaltabilir. Bir derlemede kahvenin beyin fonksiyonu üstünde olumlu bir tesiri vardır. Orta düzeyde kafeinli kahve kullanımı, daha ileri hayatta demans ve AD tehlikesini azalttı. Bununla beraber, kafeinli çayın tesiri yoktur. Farelerde kafein, amiloid beta üretimini bastırdı. Amiloid beta beyin iltihabına ve Alzheimer hastalığının başlamasına katkıda bulunur.
Karaciğer Hastalığı
Kafeinin Sıhhat Açısından Faydaları ve İlaç Etkileşimleri Üzerine Yapılan Yeni Bilimsel Çalışmalar
Kafein, karaciğer fibrozu (karaciğerde skar dokusu) riski ile temaslıdir. Yağlı karaciğer hastalığı olan 306 hastayı amacıylae alan bir çalışmada, kafeinli kahve içen şahıslarda kafeinsiz kahve içmeyenlere göre daha az ciddi karaciğer skarı belirleme edilmiştir. Kronik hepatit C’li 910 gazinin kesitsel bir çalışmasında günde en az 100 mg kafein, karaciğer dokusu skarlaşma ihtimalini azaltmıştır. Ek olarak, 177 karaciğer biyopsisi hastasında oluşturulan bir ttesirkda, kafein kullanımı daha az ciddi karaciğer dokusu skarlanması ile temaslı bulunmuştur. Günde iki fincan kahve, doku skarının şiddetini azaltmaya yardımcı olmuştur. 274 siroz olayı ve 458 sıhhatli kişi üstünde oluşturulan bir çalışma, kafeinli kahvenin karaciğer sirozunu (kronik karaciğer hasarı) önlediğini bulmuştur . Bununla beraber, kahve dışındaki kaynaklardan (çay ya da enerji içecekleri gibi) alınması aynı avantajları göstermemiştir.
Ağrı
7.238 katılımcı ile oluşturulan 20 çalışmanın gözden geçirmesine göre, kafein asetaminofen, ibuprofen ve diğer ağrı kesicilerin tesirnliğini hafif ama mühim ölçüde artırabilir.
Kilo Verme
Efedrin ve kafein kombinasyonu 500’den çok katılımcının beş denemesinde yağ yakımını ve kilo kayıbını arttırdı ve kan lipitlerini azaltmıştır. Bununla beraber, saf efedrin ve Efedra bazlı mamüller, yüksek kötüye kullanım potansiyeli ve kalp sağlığı üstündeki olumsuz tesiri namacıylaiyle FDA doğrulusunda yasaklanmıştır. Kafein, tezgah üstü yağ yakma takviyelerinde tanınmış bir bileşen olarak kaldı. Enerji kullanımıni artırabilir ve kilo alımını önlemeye yardımcı olan metabolik sürati artırabilir. 2019’da yayınlanan bir meta-analiz 606 katılımcının 13 klinik çalışmasını içeriyordu. İncelemeciler kafein alımının kilo, BMI ve beden yağ azaltımını teşvik edebileceği neticesine varmışlardır. Depolanan yağları parçalayarak, kafein kilo kayıbı yönetiminde potansiyel avantajlar göstermektedir. 2.100 katılımcı üstünde oluşturulan bir çalışmada, günde 2 ila 4 fincan kafeinli kahve içenler, kilo verme konusu ile ilgili kullanmayanlardan daha başarılıdır.
Bellek
95 sıhhatli genç erişkin üstünde oluşturulan bir çalışmada, orta dozda kafein (200 mg) hafıza performansını arttırdı. Sonuçlar anlamlı olmasa da, yüksek ila orta düzeyde kafein kullanıcıları, düşük kullananlara kıyasla hafıza hatırlamayı artırmıştır. Başka bir çalışmada 140 genç erişkin iki deneye katıldı. Sabahları kafeinli kahve tüketen katılımcılar, sabahın erken saatlerinde hafıza hatırlama testinde mühim ölçüde daha iyi performans göstermişler, fakat öğleden sonra geçememişlerdir. Bir derleme, kafeinin hafıza üstündeki tesirinde tutarsız bulunduğu neticesine varılmıştır. Basit görevler esnasında hatırlamayı geliştirmede en yararlı olanıdır, fakat bu tesir komplike görevlerde tesirli değildir.
Astım
7 klinik çalışmanın gözden geçirmesine göre, kafein hava yollarını açmaya ve hırıltı, öksürük ve soluk darlığı gibi bronşit semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Etki, süregelen bir astım ilacı olan teofilin ile benzerdir. Teofilin ve kafein yapı olarak çok benzerdir, fakat kafeinin tesiri kısa ömürlüdür ve yalnızca 4 saate kadar sürmektedir.
Kanserin Önlenmesi
Kafein birtakım kanser türlerinin önlenmesinde yararlı olabilir. Kanser çeşitlerine göre tesiri şu şekildedir:
• Ağız ve boğaz kanseri: 26 senelik gözlemsel bir çalışma, kafein ve oral/faringeal (ağız ve boğaz) kanseri arasındaki temasa bakmak amacıyla aşağı yukarı 1 milyon erkek ve kadını incelemiştir. Yüksek kafeinli kahve alımı ile ağız kanseri riskinde azalma arasında bir temas vardı. Günde 4-6 fincan kafeinli kahve tüketenler, kanser seviyesinın 2 katına kadar daha düşüktür.
• Kolon kanseri: 489.706 erkeğin gözlemsel bir çalışmasında, kafeinli kahve ile kolon kanseri oranları arasında ters bir temas vardır. Öte yandan, 120.000 hemşire üstünde oluşturulan bir çalışmada kafein ve rektal kanser riski arasında bir bağlantı yoktur.
• Cilt kanseri: 450.000 denekle oluşturulan bir çalışmada, kafeinli kahve içenlerin melanom (cilt kanseri) geliştirme riski kafein içmeyenlere göre daha düşüktür. Melanom olmayan cilt kanseri ile oluşturulan çalışmaların meta-analizi de kafein ve kahvenin koruyucu tesirlerini bulmuştur. Düzenli alımları sırasıyla% 14 ve% 18 daha düşük kanser oranları ile temaslıdir.
• Karaciğer kanseri: 9 gözlemsel çalışmanın gözden geçirilmesi, günde 2 fincan kafeinli kahve kullanımı ile temaslı% 43 daha düşük karaciğer kanseri seviyesi bulmuştur . Yukarıdaki sonuçların gözlemsel çalışmalardan yaklaştığını belirtmek gerekir. Ek olarak, diğer yararlı kahve bileşenleri neticelere katkıda bulunmuş olabilir. Kafeinin potansiyel antikanser tesirlerini değerlendirmek amacıyla iyi geliştirilmiş klinik çalışmalara gereksinim vardır.
Tip 2 Diyabet
Yaklaşık 90.000 sıhhatli kadınla oluşturulan gözlemsel bir çalışmada, orta düzeyde kafeinli kahve kullanımı, genç ve orta ihtiyar kadınlarda tip 2 diyabet tehlikesini azaltmıştır. 8 çalışmanın bir diğer ttesirksı kafeinli kahve içmenin azalmış tip 2 diyabet riski ile temaslı bulunduğunu göstermiştir.
Böbrek Taşları
217.883 sıhhatli katılımcının 20 senelik bir çalışmasında, yüksek kafein alımı, böbrek taşı oranlarının azalmasıyla temaslı bulunmuştur. Kafein, böbrek taşı oluşumuna namacıyla olabilecek idrarla kalsiyum hamlesini arttırır. Aynı vakitte, kafein alımının yüksek olması idrarı sulandırdı ve böbrek taşı tehlikesini azaltmıştır.
Ruh Sağlığı
43.599 erkek ve 164.825 kadından meydana gelen büyük bir kohort çalışmasında, kafeinli kahve tüketenlerin intihar seviyesi daha düşüktür. Bu, kafeinin dopamini artırma yeteneğinden kaynaklanabilir. Bununla beraber, daha yüksek miktarlar (600 mg), ruh halinu olumsuz yönde tesirleyebilecek gerginliği ve kaygıyı artırabilir. Kafeinin depresyon üstündeki tesiri de çelişkilidir: kafein kullanımı ile temaslı hem artmış hem de azalmış oranları gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Çatışan sonuçların açıklaması, kafeinin kötüye kullanım potansiyeli ve hem olumsuz hem de yararlı tesirlere toleransta olabilir. Daha çok ttesirk yapılması gerekmektedir.
Cildin KorunmasıKafeinin Sıhhat Açısından Faydaları ve İlaç Etkileşimleri Üzerine Yapılan Yeni Bilimsel Çalışmalar
Cilt kanserine karşı koruyucu tesirler, cilt hücrelerini güneş ışınlarından UV ışınlarına karşı koruyan kafein antioksidan bilhassarinden kaynaklanmaktadır. Hem de kozmetik mamüllerde yağ birikimini ve selülit oluşumunu önlemek amacıyla kullanılır. 40 dermatit hastasında oluşturulan bir çalışmada,% 30 kafein sahibi olan topikal bir krem kızarıklık, kaşıntı, pul pul dökülme ve sızmayı azaltmaya yardımcı olmuştur. Kafeinin cilt arkadaşı tesirlerini değerlendirmek amacıyla daha çok çalışmaya gereksinim vardır.
Erektil Disfonksiyon
3.700 erkeğin gözlemsel bir çalışması, günde 2-3 fincan kafeinli kahve içenlerin erektil disfonksiyon riski daha düşük bulunduğunu gösterdi. Sıhhatlı, aşırı kilolu ve yüksek tansiyonu olan erkekler bu avantajları yaşarken, kafein diyabetik erkeklere yardımcı olmamıştır.
Kulak Çınlaması
6.500 kadına yönelik prospektif bir çalışmada, en çok kafeini tüketenler en düşük tinnitus insidansına sahiptir. (kulaklarda çınlama)
Gut
89.000 kadına yönelik prospektif bir çalışmada, kafeinli kahve (çay değil) düşük gut riski ile temaslı bulunmuştur. Gözlemsel çalışmalarda belirleme edilen kafeinin yukarıdaki avantajlarını değerlendirmek amacıyla denetimli klinik çalışmalara gereksinim vardır.
İnflamasyon Üzerine Etkileri
47 alışılmış kahve içen bir çalışmada, kafeinli kahve içmek iltihap belirteçlerinde bir azalma ile temaslıdir. Hem de, 1.390 sıhhatli kadın ve tip 2 diyabetli kadın üstünde oluşturulan bir diğer çalışmada, kafeinli kahve içenlerin daha düşük inflamatuar belirteç (E-selektin ve CRP ) düzeyleri belirleme edilmiştir. Bununla beraber, 8 sıhhatli kişiden alınan kan hücrelerinin bir ttesirksında, 165 mg kafein takviyesi, birtakım kan örneklerinde iltihap belirteçlerini azaltırken, diğerlarınde arttırmıştır. 33 sporcunun yaptığı bir çalışmada, kafein takviyesi egzersizden sonra daha yüksek seviyelerde inflamatuar sitokinlere (IL-6 ve IL-10) namacıyla oldu. Vücudun egzersize karşı inflamatuar cevapını arttırmıştır. Kafein zihinsel strese cevap olarak iltihabı arttırır. 85 sıhhatli denek, alışılmış kafeinli kahve üstünde oluşturulan bir çalışmada, tüketim kan damarı inflamasyonunun yükselmesi ile temaslı bulunmuştur. İleri klinik incelemeler kafeinin iltihaplanma üstündeki çelişkili tesirine daha çok ışık tutmalıdır.
Kafein İlaç ve Madde Etkileşimleri
Kafeinin Sıhhat Açısından Faydaları ve İlaç Etkileşimleri Üzerine Yapılan Yeni Bilimsel ÇalışmalarKafein sarfedilen ilaçlardaki birtakım maddelerde iletişim yaparak zararlı duruma gelebilir, bu yüzden bu hususta şuurlu olunması gerekir. Etkileşime girebilecek ilaç ve maddeler şu şekildedir:
SSRI’lar
7 katılımcı üstünde oluşturulan bir çalışmada, OKB ve depresyon tedavisinde sarfedilen bir SSRI olan fluvoksamin, kafeini parçalayan ana enzim olan CYP1A2’yi inhibe etmiştir. Fluvoksamin ve kafeinin beraber alınması kafein eliminasyonunu bozarak büyük ihtimalle olumsuz tesirlere namacıyla olabilir.
Beta-Blokerler
Propranolol, kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve göğüs ağrısının (angina) tedavisinde yardımcı olabilecek bir beta blokerdir. Beta-blokerlerin anti-anksiyete tesiri, kafein kaygıyı çoğalttığı amacıyla yüksek dozda kafein ile azaltılabilir. Kafein, kan basıncını artırarak propranolol ile iletişime girebilir.
Kreatin
Sporcular normalde güç ve dayanıklılık dahil egzersiz performanslarını çoğaltmak amacıyla kreatin kullanırlar. Bununla beraber, kafein kullanımı kreatinin tesirnliğini azaltabilir. Çeşitli çalışmalarda, kafein ve kreatinin beraber kullanılması bağırsak problemlerine ve dehidrasyona namacıyla olmuştur.
Alkol
Kafein ve alkolün birleştirilmesi gece hayatında çok süregelendır, zira çoğu insan alkollü meşrubatlarına enerji içeceği eklenmektedir. Hem kafein hem de alkol adenosin reseptörlerini bloke eder. Reseptörler, uyku hali, kas koordinasyonu eksikliği ve anksiyete gibi olumsuz tesirine aracılık etmeye yardımcı olur. Böylece onları karıştırdığınızda A1 reseptörlerini bloke ederler ve yan tesiri fark etmenizi engelleyebilirler. Ek olarak, kafein A2A reseptörlerini bloke ettiğinde, alkolün alışkanlık yapıcı tesirine katkıda bulunabilir.